Gruplarla doğaçlama ritim çalışmaları..
Zihnin iki yanınıda eşgüdümlü-eşzamanlı kullanan yaklaşımların geliştirilebilirliği..
Bu ifadeleri çağrıştıran etkinliklerdeydik geçen haftalarda, önemli isimleri sizlerle tekrar tanıştırıyoruz.
Beden Müziği: Gördüğün müzik, duyduğun dans
Beden perküsyonu olarak da bilinen Beden Müziği, kompozisyon ve koreografinin büyülü bir karışımıdır. Müzik dansın şekillerini ve örüntülerini yaratırken, dans müzikteki sesleri ve ritimleri oluşturur. Böylece müzik “görünür”, dans “işitilir” bir hale gelir. Beden Müziği çok eskilere uzanan, belki de ilk müzik/dans biçimidir. İnsanlar, taşlara veya ağaç kütüklerine şekil vererek müzik aletleri yapmaya başlamadan çok önce muhtemelen el çırparak, parmak şıklatarak, ayaklarını yere vurarak ve ses çıkararak müzik/dans fikirlerine hayat veriyorlardı. Dünyada çok çeşitli Beden Müziği gelenekleri vardır: Afro-Amerikan Hambone, İspanyol Flamenko geleneğindeki Palmas, Sumatra’dan Saman ve Etyopya’dan Armpit bunlardan bazıları. Dünyanın çeşitli yerlerindeki birçok gelenekte vücud bulmuş bilginin en eski biçimlerinden olan Beden Müzikleri, üzerinde çalışılabilecek çok değerli bir malzeme sunuyor bizlere. Bunlar, Keith Terry’nin deyişiyle “kinestetik kütüphaneler” oluştururlar ve içlerinde çeşitli bellekleri ve kültürel mirasları barındırırlar.
KeKeÇa Beden Perküsyonu
Beden Perküsyonu, ellerin ayakların bedenle birlikte vurmalı bir enstrüman olarak kullanıldığı bir alandır. Müzik ve Hareketin tam da ortasında yer alır. Çalanın da çalınanın da aynı kişi olması, beden perküsyonunun benzersiz bir özelliğidir: “Kendin Kendini Çal”ma süreci “ben”in “beden”le olan ilişkisinde ritim-müzik-hareket-dil aracılığıyla bir kendini ve ötesini keşfetme, farketme yolculuğuna dönüşmektedir. Bu kendini keşfetme sürecinde yerçekimi aracılığıyla, kendimizi akışa bırakmayı öğreniriz adım adım. Sese-yolaçan-hareket’in farkında olmakla ve yerçekimine kendini bırakabilme becerisi kazandıkça ortaya çıkar beden perküsyonu, beden müziği, müzik-dans (www.kekeca.net)
Keith Terry
Keith Terry bir perküsyoncu ve ritm dansçısı olarak müzik, dans, tiyatro ve performansı ustaca harmanlar. Kendi deyimiyle bir “beden müzisyeni” olan Terry, dünyanın en eski çalgısı olan bedeni (kendi bedenini) geleneksel ve çağdaş ritm ve hareket olanaklarını araştırmak, harmanlamak ve şekillendirmek için kullanır. (www.crosspulse.com )
Evie Ladin
Keith Terry ile ikili olarak (Crosspulse Rhythm Duo) ve ayrıca Slammin’ All Body Band grubunda da beden müziği yapan Evie Ladin aynı zamanda Evil Diane ve Stairwell Sisters grubu üyelerinden. Çocukluğundan bu yana banjo çalan ve bir “tap dance” ustası olan Ladin, beste yapıyor ve şarkı söylüyor. (www.stairwellsisters.com )
Gökçe Gürçay
Gevende’nin davulcusu. Eskişehir’de üniversiteden sonra Gevende’yle İstanbul’a göç etti. Ayşe Tütüncü Piyano Perküsyon grubuna dahil oldu. Tiyatroculardan oluşan Zilzurna Ritm Grubu’na eğitmenlik yaparken ritm öğretmeyi öğrendi. Yıllarca davul, tencere, tava, damacana çaldı. Kendi bedenini çalmayı yeni keşfetti.
Tugay Başar – Timuçin Gürer
2002 yılından bu yana birlikte çalışan Tugay ve Timuçin beden perküsyonu (body percussion) ve beden müziğini (body music) esas alan çeşitli konserler, performanslar yapıyor; eğitimler, atölye çalışmaları vb. etkinlikler düzenliyor. İzleyicileri de katarak birlikte ritim tutuyor-müzik yapıyorlar.(www.kekeca.net)